dc.description.abstract |
Cerrahi girişim ve anestezi hemodinamik, metabolik ve nöroendokrin değişikliklere yol açabilmektedir. Çalışmamızda alt batın ve pelvik cerrahi uygulanan hastalarda, epidural yolla bolus olarak lokal anestezik, lokal anestezik + narkotik analjezik ve lokal anestezik + kalsiyum antagonisti ilaçlar kullanmak suretiyle intraoperatif ve postoperatif dönemde hemodinami, analjezi ve stres hormonlarının seyri üzerine olan etkilerini ve olası komplikasyonlarını araştırdık. Çalışma üç grupta, toplam 45 hastada yapıldı. Birinci gruptaki 15 hastaya sadece bupivakain, ikinci gruptaki 15 hastaya bupivakain + fentanil kombinasyonu, üçüncü gruptaki 15 hastaya da bupivakain + verapamil kombinasyonunu bolus olarak uyguladık. Her üç gruptaki olguların preoperatif, peroperatif ve postoperatif sistolik, diastolik, ortalama kan basınçları, kalp hızı, spO2 değerleri kaydedildi. Nöroendokrin yanıtı değerlendirmek için tüm olgularda preoperatif , intraoperatif 30 ve 60.dakika ile operasyon bitiminde ve postoperatif 24.saatteki AKŞ, ACTH, Kortizol, İnsülin, GH, TSH ve PRL ölçümleri yapıldı. Olgulara Bromage skalası ve Pin-prick testi uygulanarak, motor ve duyusal blok başlama ve bitiş zamanları ile Ramsey sedasyon skalası kullanılarak peroperatif sedasyon derecelerini kaydettik. İlaçlara bağlı olarak oluşan yan etkiler ; hipotansiyon, bradikardi, bulantı ? kusma, kaşıntı, yetersiz blok, öksürük kaydedildi. Operasyon bitimini takiben IV-Hasta kontrollü analjezi (HKA) yöntemi önce yükleme dozunda, hemen ardından ise bazal infüzyon dozunda tramadol, lokal anesteziğin ilk uygulanımı başlangıç kabul edilerek 24 saat devamlı infüzyon şeklinde verildi. Çalışmamızın sonuçlarına göre, gruplar arasında demografik veriler ve hemodinamik parametreler bakımından istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık yoktu (p>0,05). Yine gruplar arasındaki karşılaştırmada ACTH, AKŞ, İnsülin ve GH düzeylerinde anlamlı farklılık saptamadık ( p>0,05 ). Grup 3? te 60.dakikadaki kortizol düzeyinin diğer iki gruba göre istatistiksel olarak anlamlı artış gösterdiği ( p<0,01 ), her üç grupta postoperatif 24. saatteki kortizol konsantrasyonlarının grup 3? te daha belirgin olarak azaldığı görüldü. TSH? nın grup 2 ve 3? te, intraoperatif ve postoperatif 24.saattlerde gösterdiği azalma ile grup 3? te operasyon bitimindeki artışı istatistiksel olarak anlamlıydı ( p<0,05 ). Prolaktin düzeylerinde ise grup 1 ve grup 2 arasında saptanan fark anlamsız bulundu. Grup 3? te diğer iki gruba oranla intraoperatif 60. dakika ve operasyon sonunda gözlenen artışlar anlamlıydı (p<0,05 ). Postoperatif 24. saatte ise tüm gruplarda operasyon bitimine göre PRL düzeylerinde azalma olduğu ve bu azalmanın grup 3? te anlamlılık gösterdiği saptandı (p<0,01 ). Motor ve duyusal bloğun başlama ve bitiş süreleri bakımından grup 1 ve grup 2 arasında anlamlı bir fark yoktu ( p>0,05 ). Grup 3? te motor blok başlama ve bitiş süresi diğer iki gruba göre kısalmıştı ve bu kısalma istatistiksel olarak anlamlıydı (p<0,01). Duyusal blok başlama süresi grup 3? te grup 1? e göre daha kısaydı ve bu istatistiksel olarak anlamlılık gösteriyordu (p<0,05). Duyusal bloğun bitiş süresi bakımından grup 3? te saptanan belirgin kısalma daha da anlamlıydı (p<0,0001). Peroperatif ve postoperatif dönemde en fazla analjezi gereksinimi grup 3? te oldu. Grup 2? de ise analjezi gereksinimi en az düzeydeydi. Grup 1? de grup 2? ye göre daha fazla miktarda tramadol kullanılmasına rağmen anlamlı bir farklılık yoktu ( p<0,05 ). Komplikasyonlar bakımından hipotansiyon en sık gözlenen komplikasyondu. Hipotansiyon % 23,7 görülme sıklığıyla en fazla grup 1? de rastlandı. Bulantı ? kusma grup 1 ve grup 2? de hiç görülmedi. Kaşıntı ise grup 2 ve grup 3? deki olgularda görüldü. |
en_US |