dc.contributor.author |
Gedikoğlu, Bilal |
|
dc.date.accessioned |
2021-08-11T12:26:06Z |
|
dc.date.available |
2021-08-11T12:26:06Z |
|
dc.date.issued |
2018 |
|
dc.identifier.uri |
http://acikerisim.akdeniz.edu.tr/xmlui/handle/123456789/3952 |
|
dc.description.abstract |
İnsanoğlu tarih boyunca başından geçen önemli olayları, tecrübeleri gelecek kuşaklara aktarma çabası içerisinde olmuştur. Bu anlatılar yazının icadına kadar daha çok sözlü ve görsel imgelerle sağlanırken yazının icadıyla birlikte, insanlar kendileri açısından özel olan durumları kaydetmeye başlamışlardır. Böylece ilk tarihsel veriler ortaya konmaya başlanmıştır. Bir Ortaçağ devleti olarak ortaya çıkan Osmanlılar'da da kendi döneminin şartlarına uygun olarak, tarihyazıcılığı daha çok saray etrafında şekillenmiştir. Böylece Osmanlı tarihyazıcılığı, devletin etrafında toplanmış okuryazar üst düzey zümreye hitap eder bir tarzda gelişmiştir. Bu durum, ortaya çıkan tarihçilik anlayışının ve külliyatının olabildiğince merkezci olmasına neden olmuştur. Devletin siyasî ve fikri temellerine göre hareket eden Osmanlı tarihçileri birçok durumda konumlarını devlete göre belirlemişlerdir. Böylece devletin çizdiği sınırların dışında tarihî bilgilere ulaşmak çoğu zaman müellifi belli olmayan anonim eserlerle sağlanmıştır. Ancak tahmin edileceği üzere bunların sayısı oldukça azdır. Devlet eksenli tarih yazma geleneği, doğal olarak "ötekileştirici" ve "kurgulayacı" bir dil inşa etmiştir. Bu inşa neticesinde, devletin resmî düşüncesi dışında kalan sınıflara sert ve tahripkâr bir dil kullanılmıştır. Osmanlı Devleti'nde "ötekileştirici" olarak "mülhid" ve "zındık" terimleri yoğun olarak kullanılanlar kavramlar arasındadır. Hayatın her alanına dinî saiklerle bakan toplumlarda kendisinden olmayana karşı dinî içerikli bir dilin inşa edilmesi son derece doğaldır. Zira dönem itibariyle bu üslup kolay "ötekileştirme" ve/veya meşruiyet kazandırma aracı olmuştur. Bu çalışma da Osmanlı kronikleri üzerinden inşa edilen "ötekileştirici" dile odaklanmaktadır. Çalışmada yöntem olarak XIV-XVII. yüzyıllarda Osmanlı tarihçilerince yazılan kaynakların taranması metodu kullanılmıştır. Neticede "mülhid" ve "zındık" olarak seçilen kişi veya kişilere Osmanlı münevverlerinin sergilemiş olduğu yaklaşım ortaya konulmaya çalışılmıştır. Elde edilen bulgular yorumlanarak metnin ana teması oluşturulmuştur. |
en_US |
dc.publisher |
Akdeniz Üniversitesi |
en_US |
dc.rights |
info:eu-repo/semantics/openAccess |
en_US |
dc.title |
Klasik dönem Osmanlı kroniklerine göre “Milhid” ve “Zındıklara” yönelik kullanılan dil |
en_US |
dc.type |
info:eu-repo/semantics/masterThesis |
en_US |
dc.contributor.department |
Tarih |
en_US |
dc.contributor.consultantID |
Gülay Yılmaz Diko |
en_US |
dc.contributor.institute |
Sosyal Bilimler Enstitüsü |
en_US |