Abstract:
İş güvencesi kavramı, hukukumuza 4773 Sayılı Kanun ile girmiş olup güvence kapsamında kalan işçiler bakımından fesih serbestisini kaldırarak uluslararası mevzuata uygun düzenleme getirmiştir. Buna göre, iş güvencesi kapsamında kalan işçiler, iş sözleşmelerinin geçerli neden olmaksızın feshedilmesi halinde feshe itiraz edebilecek ve feshin geçersizliğini tespit ettirerek daha önceki işlerine geri dönme fırsatı elde edebileceklerdir. Uygulamada işe iade davası olarak anılan bu dava, en az 6 aylık kıdemi olan ve belirsiz süreli iş sözleşmesi ile asgari 30 işçinin bulunduğu bir işyerinde çalışan işçinin iş sözleşmesi, işveren tarafından geçerli bir sebep olmaksızın feshedildiğinde, işçi, 7036 Sayılı Kanun ile getirilen yeni düzenleme gereği öncelikle arabulucuya başvurarak geçersizliği tespit ve işe iade isteminde bulunabilecek, arabuluculuk faaliyeti sonucu anlaşmaya varılamaması halinde iki hafta içerisinde dava yoluyla taleplerini iletecektir. Tespit hükmü niteliğindeki kararda işçinin işe iadesi yanında birtakım hakları elde edeceği belirtilir. Bu birtakım haklar, işçinin kıdemine ve diğer işçilik alacaklarına da doğrudan etki etmektedir. Bu nedenle bu çalışmada işe iade davası sonucu ortaya çıkan durumlar ve işçinin kazanımlarının işçilik alacaklarına etkisi ayrıntılı şekilde incelenmiştir.