dc.description.abstract |
Kierkegaard ile ortaya çıkan varoluşçu felsefenin sanayileşmeyle birlikte Batıdan sonra Türkiye'de de faaliyet alanı bulduğu görülmektedir. 1940 lı yıllarda yabancı eserlerin Türkçeye çevrilmesi ile varoluşçu felsefenin, 1950 sonrası Türkiye'de etkin olduğu ve Türk Resim Sanatına yansıdığı görülmektedir. Sanayileşmenin gelişmesi ile rahatlayan insan hayatı, aynı zamanda makineleşmenin etkisi altına girmiştir. Bu etkileşim ile birlikte toplumdan uzaklaşan bireyde, korku, yalnızlık, içe kapanıklık, acı, umutsuzluk, bunalım, kötümserlik gibi kavramların ortaya çıkması varoluşçuluk felsefenin temel unsurları arasında kabul edilmektedir. 1950 sonrası meydan gelen siyasi, sosyal, ekonomik ve toplumsal olaylar varoluçu felsefenin birey üzerindeki etkilerini göstermektedir. Güven Zeyrek, Neşe Erdok, Neşet Günal, Mehmet Güleryüz, Burhan Uygur, Aydın Ayan, Orhan Peker ve Komet(Gürkan Coşkun) gibi sanatçılar toplum üzerindeki etkileri gözlemiş ve eserlerinde varoluşçu felsefenin temel özelliklerini işlemişlerdir. |
en_US |