dc.description.abstract |
Robert Michels 1911 yılında yazdığı "Siyasal Partiler" eserinde Alman Sosyal Demokrat Parti'nin seçim kampanyalarında halka demokrasi vaat ettiğini, ancak parti içinde demokrasinin geçerli kılınamadığını tespit etmiştir. Antik Yunan'dan 1900'lü yılların başına kadar Güney Amerika'dan Kara Avrupası ve Uzak Doğu'ya kadar çok geniş bir dünya coğrafyasında yaşanan gelişmelerin derin tarihsel, sosyolojik ve psikolojik analizlerini yapan Michels, Oligarşinin Demir Kanunu olarak tanımladığı kuramında "kim örgütten bahsediyorsa, oligarşiden bahsediyordur" sözü ile istisnasız tüm örgütlerde (özellikle sosyalist/sosyal demokrat partilerde) oligarşinin kaçınılmaz olduğu sonucuna varmıştır. Oligarşinin kaçınılmazlığını örgütün doğası ile birlikte liderin ve üyelerin psikolojik eğilimlerine dayandıran Michels, örgütlerde temsil (delegasyon) sistemi ile merkezileşme ve bürokratikleşmenin; liderin oligarşik eğilimlerinin, öne çıkan yeteneklerinin, sahip olduğu avantajların; üyelerin yetersizliğinin/ilgisizliğinin, sürekli lider arayışının örgüt içinde oligarşiyi güçlendirdiğini savunmuştur. Michels'in Oligarşinin Demir Kanunu'nda ortaya koyduğu görüşlerin geçerliliğini test etmek üzere bilim adamları siyasi parti, sendika ve meslek örgütleri üzerinde çok sayıda incelemelerde bulunmuşlardır. Bu araştırmanın amacı da Cumhuriyet Halk Partisi'nin örgütsel yapısı içindeki oligarşik eğilimlerin tespit edilerek Michels'in Oligarşinin Demir Kanunu'nda ortaya koyduğu varsayımlar ile uyumlu olup olmadığını incelemektir. Bunun için partinin ideolojik ve örgütsel değişim ve gelişim süreci ile ilgili parti tüzüğü, parti yönetmelikleri, parti yayınları, gazete ve dergi haberleri, TÜİK verileri ile birlikte güvenilir kitap ve internet kaynaklarından veriler toplanmış, Michels'in varsayımları temel alınarak Cumhuriyet Halk Partisi'nde parti içi demokrasi ve oligarşiye ilişkin değerlendirmelerde bulunulmuştur. Ortaya konulan görüş ve değerlendirmeleri destekleyici olarak Antalya ölçeğinde 1.204 CHP üyesi ile anket yapılmış, CHP Antalya'nın 19 ilçe başkanı ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak, Cumhuriyet Halk Partisi'nde sade üyelerin parti içi iktidara eşit oranda sahip olmadıkları, başka bir ifadeyle parti içi karar alma ve politika belirleme süreçlerine etkin bir şekilde katılamadıkları görülmüş, bu karar alma ve politika belirleme süreçlerinin lider ve çevresindeki yöneten azınlığın oluşturduğu güçlü oligarşik yapı tarafından domine edildiği tespit edilmiştir. Böylece, Michels'in Oligarşinin Demir Kanunu'nda ortaya koyduğu varsayımların Cumhuriyet Halk Partisi açısından geçerli olduğu sonucuna varılmıştır. |
en_US |