Abstract:
AB-Türkiye ilişkileri kapsamında, Cumhuriyet Halk Partisi'nin AB politikası iki genel başkan liderliği altında incelenmiştir: Baykal ve Kılıçdaroğlu. Avrupa bütünleşmesi ve AB-Türkiye ilişkilerinden özetle bahsedildikten sonra, CHP'nin tarihi gelişimi ve parti ideolojisi tartışılmıştır. Bugün kendini Avrupalı bir sosyal demokrat parti olarak tanımlayan CHP, aslında Baykal döneminin sonuna kadar gelenekselci, otoriter ve milliyetçi tutumundan vazgeçmemiştir ve bir çok konuda AB'ye şüpheci yaklaşmıştır. Fakat, Kılıçdaroğlu döneminde partinin daha yeşilci, alternatif ve özgürlükçü bir çizgiye kaydığı öne sürülmüştür. Buna bağlı olarak, partinin ilk once AB kuşkuculuğunda bir değişiklik olup olmadığı araştırılmış ve bazı endojen (AB konusunda ulusal fayda hesapları) faktörler dışında, partinin politik tutumunun pek de değişmediği kanısına varılmıştır. Böyle bir sonuca vardıktan sonra, araştırma CHP'nin AB şüpheciliğinin eleştirel analizi ile devam etmektedir. Bir çok endojen ve tüm egzojen (AB'nin Türkiye'nin üyeliği konusunda ilaveten getiridiği koşullar) faktörlerle alakalı, partinin eleştirel politik tutumunun tutarlı ve hukuki dayanağının olduğu ortaya koyulmuştur. En son varılan noktada, sonuçlar gösteriyor ki partinin gözünde AB pragmatik anlamda meşruluğunu yitirmiştir. Bu ise, AB sponsorluğunda yapılan reformaların iktidar partisi AKP'nin otoritesini artırması, AB'nin koyduğu ekstra koşullarla Türkiye'ye ikinci sınıf üye muamelesi yapması ve müzakerelerin açık bir tarihe ertelenmesiyle yakından alakalıdır.