Abstract:
20. yüzyılın sonlarında sosyal, ekonomik, politik ve kültürel alanda dünyada esen değişim rüzgarları; devletleri, şirketleri ve bireyleri hızla etkisi altına alarak, yeni bir dünya düzeninin kurulmasına yol açmıştır. Dünya hızla değişmektedir. Bu değişim küreselleşme olarak adlandırılmaktadır. Konu özellikle ekonomik boyutta ele alındığı zaman, küreselleşme kavramını daha iyi anlayabilmemiz için paranın icadıyla başlayan ve günümüze ulaşan süreç ele alınmış, tarihsel gelişim irdelenmiştir. Küreselleşmenin itici gücü, dünya üzerinde biriken sermayenin, üretim ve finansal boyutta yeni yatırım alanları araması, daha büyük pazarlara ihtiyaç duyması, bunların teknolojik gelişmelerle hızlanması, haberleşmenin artması olmuştur. Bu bağlamda küreselleşme, makro ekonomik boyuttaki bütün sistemi etkilemiş, kimi yerde yapıcı, kimi yerde yıkıcı olmuştur. Hızlanan para hareketleri bazı ülkeler için refah sağlamış, bazıları için krizler doğurmuştur. Bugün hiçbir ekonomi kendi kendine yeterli olamamakta, bunun bilincinde olanlar ulusal ekonomilerini dünyaya açmakta, mal, emek ve sermaye hareketlerinin sınır tammadığı dünyada bir yandan uluslararası rekabet yansında öne geçmeye, diğer yandan rekabet güçlerini arttırmak için ekonomik işbirliğine ve bölgesel birleşmelere ağırlık vermeye başlamaktadırlar.