Predictors of foreign language speaking anxiety in a tertiary level Turkish EFL context

Abstract

Konuşma, en çok kaygı uyandıran dil becerisi olarak kabul edildiği için İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenenlerin yaşadığı konuşma kaygısı yaygın bir sorundur. Bu bakımdan, bu çalışma Türkiye'de İngilizceyi yabancı dil olarak öğrenen üniversite öğrencilerinin yabancı dil konuşma kaygısını belirlemeyi ve bu kaygının yabancı dilde iletişim kurma istekliliği, ideal ve zorunlu yabancı dil benlikleri ve yabancı dil öğrenme motivasyonu ile ilişkilerini incelemeyi amaçlamıştır. 2020-2021 eğitim öğretim yılında Türkiye'deki bir özel üniversitede gerçekleştirilen çalışmada, karma yöntem yaklaşımı ve ardışık açıklayıcı sıralı desen benimsenmiştir. Nicel veri, her bir değişken için bölümler ve ölçeklerin yer aldığı bir form aracılığıyla toplanmış ve istatistiksel analize tabi tutulmuştur. Yarı yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla toplanan nitel veri ise içerik analizine tabi tutulmuştur. Sonuçlar, öğrencilerin yabancı dil konuşma kaygıları, yabancı dilde iletişim kurma isteklilikleri, ideal ve zorunlu yabancı dil benlikleri ve yabancı dil öğrenme motivasyonlarının algılanan düzeyleri ve özellikleri hakkında detaylı bilgiler elde edilmesini sağlamıştır. Bulgular, zorunlu yabancı dil benliğinin yabancı dil konuşma kaygısıyla en güçlü ilişkiye sahip olduğunu ve anlamlı düzeyde pozitif korelasyon gösterdiğini ortaya koymuştur. Bulgular, yabancı dil konuşma kaygısının, yabancı dilde iletişim kurma istekliği, ideal yabancı dil benliği ve yabancı dil öğrenme motivasyonu ile negatif korelasyon gösterdiğine işaret etmiştir. Ayrıca, çoklu regresyon sonuçları, zorunlu yabancı dil benliğinin, yabancı dil konuşma kaygısının en güçlü ve tek pozitif yordayıcısı olduğunu göstermiştir. Bunu, sırasıyla yabancı dil öğrenme motivasyonu ve ideal yabancı dil benliğinden oluşan iki negatif yordayıcı izlemiştir. Ancak, yabancı dilde iletişim kurma istekliliği, yabancı dil konuşma kaygısının açıklanmasına anlamlı bir katkı sağlamamıştır. Çalışmanın sonuçlarına bağlı olarak eğitime ilişkin ve gelecek çalışmalara yönelik önerilerde bulunulmuştur.