Abstract:
Bu çalışma, 1950 sonrası Çağdaş Türk resim sanatında figüratif bağlamda lekesellik yaklaşımı ile ele alınmış olup mağara duvarlarında ilk figürün bulunması ve bununla başlayarak resimsel sürece dahil olan lekesel devinimlerle ilerleyerek Batı dünyası ve Çağdaş Türk resim sanatından örneklemelerle ilerletilmiştir. Tarihsel süreç ve sınırlılık göz önünde bulundurularak figürün ve lekeselliğin devinimi ilk bölümde sunulmuştur. Çalışmanın ikinci bölümünde figür, figüratif ve leke kavramlarının tanımlarına detaylıca yer verilmiştir. Bu kavramlarla birlikte 1950 sonrası Çağdaş Türk resmindeki anlayıştan önce, Avrupa resim sanatında lekesel bağlamda figüratif resim anlayışına değinilmiştir. Avrupa'da sanatçıların ele aldığı figür bağlamındaki lekesel devingenliği içeren çalışmalar, romantizmden başlayarak empresyonizm, fovizm, ekspresyonizm, kübizm, fütürizm, sürrealizm, soyut sanat, soyut dışavurumculuk, pop art ve kavramsal sanat akımlarının tarihsel süreci göz önünde bulundurularak örnekleriyle birlikte verilmiştir. Üçüncü bölümde, 1950 öncesi Türk resim sanatında lekesel bağlamda figüratif yaklaşımlar ele alınmıştır. 50'li yıllar öncesi Türk resmini temsil eden, Çallı Kuşağı, Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği, D Grubu, Yeniler Grubu ve On'lar Grubu kendi dönem sanatçılarının, figürlerdeki lekesel vurgulu eserleriyle birlikte incelenerek konuda bütünlük sağlanmıştır. Dördüncü bölümde 1950 sonrası Çağdaş Türk resim sanatında lekesel bağlamda figüratif yaklaşımlar, 50'li ve 60'lı yıllardan başlayarak günümüze kadar gelen sanat anlayışından bahsedilmiştir. Çağdaş Türk resim sanatçılarımızdan Mustafa Ata, Ergin İnan, Turan Erol, Mehmet Özer ve Süleyman Saim Tekcan'ın sanat hayatlarına ve eserlerindeki figür üzerindeki lekesel devingenliklere yer verilmiştir. Beşinci bölümde, Çağdaş resim bağlamında figüratif resimlerde lekesel devingenliği temsil eden on adet kişisel çalışmama yer verilmiştir. Çalışmalarımda mağara duvarlarından başlayan ve stilize edilmiş insan figürleri kullanılmıştır. Bu figürler lekesel devingenlikle birlikte etkileyici bir kompozisyon oluşturmaktadır. Beş bölümden oluşan bu tez çalışmasının her bir bölümü örneklemeler, alıntılar ve yorumlarla birlikte konu bağlamında tez başlığına hizmet etmektedir.