Abstract:
Histon metilasyonu, histon kuyruklarının genellikle lizin ve arjinin rezidülerine metil gruplarının eklenmesi işlemidir ve bu işlem histon metiltransferaz enzimleri (HMT'ler) tarafından gerçekleştirilmektedir. Histon metilasyonu, memeli oosit ve folikül gelişiminde kritik öneme sahip epigenetik düzenleyicilerden birisidir. Bu çalışmanın amacı, histon metiltransferaz genlerinin ekspresyonel durumlarının farklı postnatal yaşlardaki fare ovaryum dokularında belirlenmesidir. Yöntem: Postnatal hayatın farklı yaşlarındaki dişi farelerden; genç (puberte öncesi, 3. hafta; n=6), ergin (7. hafta; n=7), geç ergin (puberte sonrası, 18. hafta; n=7) ve yaşlı (52 ve 60. hafta; her bir haftadan n=7) olmak üzere dört grup oluşturuldu. Fare ovaryum dokularında Setd1b, Setd2, Cxxc1 ve Setdb1 genlerinin mRNA seviyeleri qRT-PCR ile protein seviyeleri ise immünohistokimya yöntemiyle belirlendi. Elde edilen veriler, tek yönlü ANOVA testi ile istatiksel açıdan değerlendirildi. Bulgular: Setd1b mRNA düzeyi, yaşlı grup ovaryumlarda ergin ve geç ergin gruplara göre anlamlı bir azalma gösterdi (P<0.001). Ayrıca, Setd2 mRNA düzeyinin de geç ergin ve yaşlı gruplarda belirgin bir şekilde azaldığı belirlendi (P<0.05). Cxxc1 mRNA düzeyi gruplar arasında önemli bir farklılık göstermezken; Setdb1 mRNA düzeyi genç gruptan yaşlı gruba doğru kademeli olarak artmıştır (P<0.05). SETD1B protein seviyesi, genç gruptan yaşlı gruba doğru dikkate değer bir azalma gösterdi (P<0.01). CFP1 protein seviyesinin de genç gruptan yaşlı gruba doğru anlamlı bir şekilde azaldığı tespit edildi (P<0.01). Ergin grupta en yüksek seviyede olan SETD2 proteini, yaşlı gruba doğru belirgin bir şekilde azaldı (P<0.001). SETDB1 protein düzeyi ise genç gruptan yaşlı gruba doğru kademeli bir azalma gösterdi (P<0.01). Sonuç: Setd1b, Setd2, Cxxc1 ve Setdb1 genlerinin yaşlanan ovaryumdaki ekspresyonel değişimlerinin yaşla birlikte gelişen fertilite kaybında etkili olabileceği düşünülmektedir. Yaşlanmayla meydana gelen fertilite kaybındaki moleküler mekanizmaların aydınlatılabilmesi amacıyla, bu genlerdeki değişimin nedenleri ile ilgili daha detaylı çalışmalara ihtiyaç vardır.