Abstract:
Turizm formları arasında belki de en eskisi olan dini turizmdir. İlk çağ lardan bu yana dini merkezler, din büyüklerinin doğduğu, yaşadığı, öldüğü yerler hep ilgi çekmiştir. Zaman içinde ulaşım araçları geliştikçe bu hareketler de daha büyük boyutlara ulaşmıştır. Hızlanan ve kapasitesi artan ulaşım araç ları bu yönde harcanan zamanı azaltmışlar, katılımcı sayışım artırmıştır. İnsanları bu tür turizm formuna katılmaya iten psikolojik, sosyolojik ve hatta ekonomik nedenler vardır. Katılımcıların yaşlan, eğitim seviyeleri, gelir durumları ülkelere, dinlere göre farklılık göstermektedir. Türkiye dini turizm açısından çok önemli bir potansiyele sahiptir. Dinlerin doğuş merkezlerine yakınlığı geçiş noktası oluşu kıtalararası bir köprü konumu, onun bu Önemini artırır. İslam, Musevilik, Hıristiyanlık eserleri ya nında mitolojik mirası da dikkate almak gerekir. Tanıtım faaliyetlerinin aşikâr eksikliği giderildikçe ve bu eserlerin koruma ve restorasyonu gerçekleştiril dikçe, Türkiye bu turizm formundan daha çok faydalanabilir. Bu konuda Mevlana, Yunus Emre gibi dünya barışma ve hoşgörüye kendim adamış önemli şahsiyetleri de daha iyi tanıtmak hayati önem taşır.