dc.description.abstract |
Bu çalışmanın amacı, Romantik Dönem viyolonsel repertuvarını ekoller ve örnekler üzerinden değerlendirerek, Romantik Dönem özelliklerine "müzikalite, üslup, teknik, tür, biçim" gibi açılardan bakış açısı sağlamaktır. Çalışmada, ilk olarak Romantik Dönemdeki toplumsal, siyasal ve felsefi olaylar anlatılarak dönemin Romantik Dönemin kavramsal arka planı oluşturulmuştur. Romantik Dönemdeki Alman, Fransız ve Rus müzik ekolleriyle sınırlandırılmış olan çalışmada, her bir ülkenin Romantik Dönemdeki siyasi, kültürel ve sanatsal gelişmeleri ve müzik stilleri açıklanmıştır. Viyolonsel repertuvarının, Romantik Döneme ilişkin gelişim özellikleri nelerdir? Problem cümlesinden yola çıkılarak iki alt problem oluşturulmuştur. Bu alt problemler: "Romantik Dönem Viyolonsel repertuvarının teknik açıdan gelişim özellikleri nelerdir?" ve "Romantik Dönem Viyolonsel repertuvarının müzikal açıdan gelişim özellikleri nelerdir?" şeklinde oluşturulmuştur. Romantik Dönemin belli başlı ekolleri olarak kabul edilen Alman, Fransız ve Rus Ekollerinin bestecilerinin eserlerinden 2'şer adet eser tespiti yapılmış, her bir müzikal ve teknik özellik, 3 ayrı bestecinin 2 ayrı eseriyle analiz edilmiştir. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden, genel tarama modeli desenlidir. Araştırmadaki bulgular, nitel veri analiz yöntemlerinden, betimsel analiz yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, teknik ve müzikal analizi yapılmış ekollerine göre besteciler: Fransız ekolünden: Camille Saint Saens, Edward Elgar, Gabriel Faure, Eduard Lalo, Jean Louis Duport, Louise Farrenc, Charles Marie Widor. Rus ekolünden: Mikhail Glinka, N.Rimsky Korsakov, Anton Rubinstein, P.İ. Tchaikovsky, Karl Davydov, Sergey Rachmaninov, Anton Arensky. Alman ekolünden: Robert Schumann, J.Brahms, David Popper, Friedrich Dotzaure, Georg Goltermann, Friedrich Gernsheim, Franz Schubert, Friedrich Grutzmacher' dir. Araştırma sonucunda, Fransız ekolünden Camille Saint Saens'ın viyolonsel eserlerinde diğer bestecilere oranla kromatik temaları daha fazla kullandığı, Rus ekolünden Tchaikovsky'nin viyolonsel eserlerinde diğer bestecilere oranla müzikal cümlelerinin daha uzun yapıya sahip olduğu, Alman ekolünden Robert Schumann'ın ve Rus ekolünden Rachmaninov'un viyolonsel eserlerinde diğer bestecilere oranla sol elde vibrato tekniğini daha fazla kullandığı, Rus ekolünden Karl Davydov'un viyolonsel eserlerinde sağ elde staccato yay tekniğini diğer bestecilere oranla daha fazla kullandığı, Alman ekolünden David Popper'in Viyolonsel eserlerinde tremolo yay tekniğini diğer bestecilere oranla daha fazla kullandığı gibi anlamlı sonuçlara ulaşılmıştır. |
en_US |