Abstract:
Tanzimat Dönemi, özellikle merkezileşmeyi sağlayabilmek adına birçok reformun ilk kez uygulandığı bir dönem olması sebebiyle Osmanlı Devleti için siyasal anlamda bir değişim dönemidir. Tanzimat reformlarının merkezi devlet dışında uygulanma şekilleri genellikle ihmal edilmiştir. Tanzimat, Osmanlı Devleti açısından Fransız İhtilali'nin getirdiği modernleşme hareketinin bir sonucudur. Fransız İhtilali mali, idari, siyasi ve sosyal alanlarda etkilerini göstermiştir. Bu etki sadece merkezde değil taşra eyaletlerinde de görülmüştür. Bununla birlikte Tanzimat reformlarının eyaletlerdeki uygulanma şekli genellikle ihmal edilmiştir. Benzer bir şekilde 19. Yüzyılda İmparatorluğun Lübnan bölgesindeki vilayetlerde yaşanan iç çatışma süreci de çokça tartışılmış ancak birçok çalışmada olayların karmaşık bir sosyo-ekonomik ve politik bir ilişkiler ağını yansıtmaktan ziyade Maruniler ve Dürziler arasındaki dinsel bir çatışma olarak incelenmiştir. Bu bağlamda Tanzimat reformlarının oynadığı rol de genelde ihmal edilmiştir. Lübnan bölgesindeki çatışmaların sadece dini, sosyal ve ekonomik nedenlerle açıklanması yeterli değildir. Lübnan'daki gruplaşmalar ve çatışmalar dış devletlerin müdahaleleriyle artmıştır. Bir tarafta Fransa'nın desteğini alan Maruniler, öteki tarafta Osmanlı İmparatorluğu'nda önemli ayrıcalıklar alan ve İngiltere desteği de gören Dürziler vardır. Avrupa devletleri din faktörünü kullanarak bölgedeki etkinliğini arttırmak istemiştir. Özellikle Fransa, bölgede misyonerlik faaliyetlerine girmiş sonrasında da sosyal kurumlarda nüfuz politikası uygulamıştır. Bölge güvenliğinin sağlanabilmesi için Osmanlı yönetimine Avrupa Devletleri tarafından sunulan öneriler, Osmanlı Devletine dış devletlerin müdahalesinin bir kanıtı olarak görülmektedir. Bu öneriler dış devletlerin çıkarları doğrultusunda ve Osmanlı Devleti'nin merkezi gücünü zayıflatan özellikler taşımaktadır. Çıkar politikaları iç dengeleri bozmuş ve çözüm olarak Lübnan'ın özerk bir biçimde yönetilmesi kararı alınmıştır. 1861 Vilayet Nizamnamesi imzalanarak, Osmanlı Devleti tarafından atanan Hristiyan bir mutasarrıf aracılığıyla bölgenin yönetilmesi kararı alınmıştır. Bu kararla olaylar çözümlenmiştir. Bu çalışma aynı anda birkaç soruna birden cevap vermektedir. İlk olarak reformların nasıl uygulandığına, uygulamada yaşanan kısıtlara ve sonuçlarına dikkat çekilmektedir. İkinci olarak, Lübnan'daki iç çatışma süreci karmaşık bir yönetim yapısı ve toplumsal yapı ilişkileri açısından incelenmektedir. Çalışmanın temel amacı, Cebel-i Lübnan Nizamnamesinin nasıl ortaya çıktığını ve bölgenin mutasarrıflık dönemine kadar olan tarihi sürecinin bu durum üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışmada, devlet analizin merkezine koyulmakta ve reformların uygulanma şeklinin iç çatışmaya giden süreci ve çatışmaların Cebel-i Lübnan Vilayet Nizamnamesinin oluşmasını etkilediği görülmüştür.