Abstract:
21. yüzyıldan sonra özellikle teknolojik alanda yaşanan gelişmelerle sınırlılıkları ortadan kalkan medyanın küresel olarak da denetimi zorlaşmıştır. Bu durum medyanın kitleleri kolaylıkla yönlendirmesine ve karşı konulmaz bir güç hâline gelmesine neden olmuştur. Bireylere temelde bilgi akışını sağlama rolünü üstlenen medya, zamanla kapitalizmi yaymak için araç hâline dönüşmüştür. Bu dönüşüm ile birlikte küresel ölçekte gerçekliği ya da doğruluğu sorgulanmadan dolaşımda olan bilgi, bireyleri savunmasız hâle getirmiştir. Bundan dolayı medya mesajlarına karşı bireylerin bilinçlendirilmesi için eleştirel medya okuryazarlığı eğitimi gündeme gelmeye başlamıştır. Eleştirel medya okuryazarlığı eğitimi sayesinde bireylere eleştirel düşünme yetisinin kazandırılması hedeflenerek, bireylerin medya iletilerine karşı farkındalıkla yaklaşması sağlanmaya çalışılmaktadır. Ayrıca katılımcı yurttaşlık bilincinin gelişmesine ciddi katkılar sağlayan bu eğitim, aktif yurttaş olmayı da teşvik etmektedir. Medya okuryazarlığı eğitimini bilgi ve iletişim çağının en önemli eğitim fırsatı olarak gören bu çalışma, Avrupa Birliği üye ülkelerindeki medya eğitimlerini konu edinmiş ve bu eğitimlerin katılımcı yurttaşlık bilincinin geliştirilmesinde bir alternatif olup olamayacağını araştırmış ve tartışmıştır. Çalışmanın araştırma bölümünde Avrupa Birliği üye ülkeleri arasından örneklem olarak seçilmiş 12 üye ülkenin (Finlandiya, Almanya, Danimarka, Hollanda, İtalya, Avusturya, Belçika, Fransa, Macaristan, Portekiz, Yunanistan, İspanya) medya okuryazarlığı müfredatlarının değerlendirilmesiyle medya eğitimindeki yapılar incelenmiştir. Temel olarak katılımcı yurttaşlığı sağlamada medya okuryazarlığının rolünün ortaya konmaya çalışıldığı çalışmada, örneklem olarak seçilen AB ülkelerinin medya eğitimi müfredatları ve projeleri betimleme analizi yöntemiyle incelenmiş ve bir durum tespiti yapılmıştır.