Abstract:
Çalışmanın amacı, hedef kitlesi çocuklar olan canlandırma filmlerinde yer alan güçlü kadın temsillerinin toplumsal cinsiyet kalıplarının ne derece dışına çıkabildiklerini, ataerkil toplumsal cinsiyet rollerinin yeniden üretilip üretilmediğini ve bu rollerin kadınlar için pozitif bir değişime uğrayıp uğramadığını ortaya koymaktır. Bu çalışmada öne sürülen sav, canlandırma filmlerinin kadın-erkek rolleri üstü kapalı olarak tekrar tekrar ürettiği ve kadınların güçlü imajlarla temsil edilmelerine rağmen hala ataerkil toplumsal cinsiyet kalıplarının taşıyıcısı olarak konumlandırıldıkları, dolayısıyla çok küçük yaşlardan itibaren çocukların zihinlerine toplumsal cinsiyet kalıplarının yerleştirildiğidir. Bu kapsamda canlandırma filmlerindeki kadın temsilinin incelenmesi için, öncelikle toplumsal cinsiyet ve feminizm kavramları ele alınmıştır. Toplumsal cinsiyet ve çocuk ilişkisi, medya temelinde incelenmiştir. Sinema genelinde ve canlandırma filmleri özelinde kadın temsilleri üzerinden sunulan ideolojiler ele alınmıştır. Canlandırma sinemasının tarihsel değişimi ve gelişimi, literatürdeki kaynaklara dayanarak incelenmiştir. Çalışmada, çocukların kimlik inşalarında önemli rol oynayan canlandırma filmlerinin 2000 yılı sonrasında güçlü kadın başkarakterlere yer vermelerine rağmen, toplumsal cinsiyet kalıplarını yansıtan ve var olan düzenin devamlılığını sağlamak için erkek egemen ideolojiyi tekrar tekrar üreten araçlar olmaya devam ettikleri sonucuna varılmıştır. Kadınları at binen, ok atan, maceracı karakterler olarak kurgulayan canlandırma filmlerinin yüzeyde kadın temsilini değiştirmiş gibi göründükleri, ancak derinde ataerkil ideolojinin temsilciliğini aşamadıkları tespit edilmiştir.