Abstract:
Basın, yüzyıllar boyunca toplumdakı sosyal, ekonomik ve kültürel değişimler ve gelişmelere her zaman yön vermiştir. Aynı zamanda tarihdeki tüm siyasal olaylar, basın üzerinde derin izler bırakmış, habercilik pratiklerini etkilemiştir. Rusya yönetimi altında yaşamak zorunda kalan diğer Türk devletleri gibi Azerbaycan`ın da başta dil, edebiyyat, tarih olmak üzere kültürel değerler açısından billi bilince ulaşmasında ve bu yolda verilen milli mücadelede basın, çok önemli rol oynamıştır. Azerbaycan basını, zorlu tarihsel süreçlerden geçerek günümüze kadar gelmiş, özellikle Sovyetler Birliği`nin çöküşünden itibaren başlayan bağımsızlık sonrası dönüşüm sürecinde, giderek siyasallaşarak farklı siyasal cephelerde konumlanmaya başlamıştır. Ulusal bağımsızlık mücadelesiyle şekillenen ve geçiş süreci mesleki pratiklerine damgasını vuran yazılı basın ve gazeteci kimliği bu çalışmanın temel ilgi odağını oluşturmuştur. Çalışmada Sovyet sisteminin temel siyasal ve ideolojik öncelikleri doğrultusunda faaliyet gösteren ve Komünizm ideolojisini yaymakla yükümlü olan Sovyet gazeteciliğinden kopuşun temel dinamikleri ele alınmıştır. Gazetecilik pratiklerinin yeni dönemini oluşturan toplumsal etkenler belirlenmiş, dolayısıyla basındaki dönüşümle, toplumsal dönüşüm arasındaki bağlantı çözümlenmiştir. Bu bakımdan ele alındığında, çalışmada, Azerbaycan`da bağımsızlık sonrası gazeteciliğin temelini oluşturan etkenler, geniş bir tarihsel analiz içerisinde, siyasal güç-iktidar mücadelesinin temel dinamikleriyle uyumlu bir şekilde değerlendilimiştir. Aynı zamanda gazetecilerin kendi tartışmalarından yola çıkarak, ulusal bağımsızlık mücadelesinin gazetecilik mesleğinde bıraktığı iz çözümlenmiş, genel bir dönüşüm sürecinin gazeteci kimliğinde oynadığı rol değerlendirilmiştir.