İstihdam ve yabancı iş gücü : Alanya örneği

Abstract

Ekonomik, politik birtakım zorunlu sebeplerle insanların doğup büyüdüğü topraklardan ayrılmak durumunda kalması veya bununla birlikte macera tutkusu, daha iyi bir yaşam arzusu gibi istekler göç kavramının ortaya çıkmasına neden olmuştur. Göç kavramıyla ifade edilen bu ayrılık, insan ve mekân üzerinde çok yönlü bir etkiyi beraberinde getirmiştir. Göç, başta birey olmak üzere insana dair olan inanç, düşünce, kural ve yapıların değişim ve dönüşüm yaşamasına zemin hazırlamıştır. Göç olgusunun yüzyıllardan beri süregelmiş varlığı içerisinde yer değiştirme eylemlerini görmek mümkündür. Ancak yer değiştirme hareketini kabul etmekle beraber, göç olgusunun geçen zaman içerisinde gelişip farklı anlamlar, farklı nitelikler kazandığı ve çeşitli kavramlar ürettiği de açıktır. Ekonomik, sosyal, kültürel faktörlerin etkisiyle gerçekleşen göç olgusu, yarattığı sonuçlar neticesinde göç veren ve göç alan alanları etkilemektedir. Bu etkileşim neticesinde göç kavramı varlığını sürdürmüş ve neticede her ülkede gerçekleşen bir olgu haline gelmiştir. Doğu- Batı arasındaki önemli bir geçiş güzergâhında bulunan ve her dönemde göç alan bir ülke konumunda olan Anadolu'ya yönelen göç hareketi tüm tarih boyunca yaşanmış ve zaman içerisinde çeşitli süreçlerden geçmiştir. Bu çalışmada, insanların yaşadıkları doğal ve sosyal çevreyle kurduğu bağı zedeleme yanında ekonomik, sosyal, siyasal ve kültürel alanda birçok etkisi bulunan göç konusu farklı boyutlarıyla ele alınmıştır. Diğer taraftan Türkiye'nin istihdam yapısının incelenmesi ve değerlendirilmesi, istihdamı arttırıcı ve işsizliği önleyici politik önerilerde bulunulması ve Türkiye'ye yönelen yabancı işgücünün tanımı yapılmaya çalışmıştır. Ayrıca, yabancı iş gücünün Türkiye'ye gelme nedenlerine değinilerek yabancıların hangi sektörlerde istihdam edildikleri açıklanmıştır. Yabancı İşgücü istihdamının, yabancı işgücü çerçevesinde değerlendirilmesi, Kamu kurum ve kuruluşları tarafından oluşturulacak politikalarda Türkiye'nin ekonomik durumu, eğitimi, tarım ekonomisinden sanayi ve otomasyon ekonomisine geçişi, ekonomideki hızlı gelişimi gibi faktörler göz önüne bulundurulmalıdır. Türkiye'nin aile ve kültür yapısı gibi kendine özgü özellikleri de dikkate alınarak ekonominin yapısal sorunları, işgücü maliyetleri, ekonomik gelişme ve yabancıların toplumsal uyumu çerçevesinde gerekli yasal düzenlemelerinde yardımıyla yeni istihdam politikaları belirlenmelidir. Çalışmanın son bölümünde yapılan saha çalışmasında, örneklemde yer alan kişilere çalışmanın hedefi doğrultusunda sorular yöneltilmiştir. Saha çalışmasında, otuz farklı bireye çalışmanın ana hedefi doğrultusunda otuz yedi soru yöneltilmiştir. Katılımcılarla yüz yüze yapılan görüşme sonucu verilen cevaplar neticesinde, katılımcıların Türkiye'ye ilk olarak turist olarak geldikleri bir süre sonra kaçak çalışmak suretiyle istihdama dâhil oldukları gözlenmiştir. Kaçak çalışan katılımcıların da büyük bir kısmının ailesiyle birlikte çalışma bölgesinde yaşadığı görülmüştür. Bu nedenle çalışmamızda, Türkiye'nin göç ülkesi haline gelmesine yönelik bulgular ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda son bölümde katılımcıların Türkiye'ye göç etme nedenleri farklı başlıklar altında değerlendirilmiştir.