Abstract:
Bu çalışmanın amacı, Korkuteli Antalya'da taş ocağı ve madencilik faaliyetlerine yakın istasyonlarda ve temiz bir kontrol istasyonunda yaşayan tarla farelerinin (Microtus guentheri) kan lenfositlerindeki genetik hasar derecesini ve ağır metal birikiminin değerlendirilmesidir. İlkbahar, yaz, sonbahar (2017) ve kış (2018) mevsimlerinde, Korkuteli-Antalya'da seçilmiş istasyonlarda yaşayan (istasyon 1-5=kirli istasyonlar ve kontrol=temiz bölge) Microtus guentheri örneklerinin deri-keratin, kemik, kas, karaciğer ve böbrek doku ve organlarında 13 ağır metal (Fe, Al, Zn, Cu, Cr, Mn, Ni, B, Pb, As, Co Cd ve Hg) incelenmiştir. Diğer taraftan bu çalışmanın bir amacı, comet testinde genetik hasar ile bir kirlilik biyomonitör türü olarak Tarla farelerinin (Microtus guentheri) potansiyelini ve genetik hasar ile ağır metal birikimi arasındaki ilişkiyi saptamaktır. Bu çalışmada, altı lokaliteden bireyler yakalanmıştır. Kirli alanlar olarak beş farklı istasyon seçilmiştir ve kontrol sahası olarak bir alan seçildi ve daha sonra M. guentheri örnekleri ilkbahar, yaz ve sonbahar (2017) mevsimlerinde Sherman tuzakları ile canlı olarak yakalanmıştır (her istasyondan en az beş örnek toplandı). Kış mevsiminde (2018), iki istasyondan sadece 5 örnek toplanmıştır (istasyon 4'ten 4 birey ve kontrol istasyonundan 1 birey). Örnekler yakalandıktan sonra, comet testi ile genetik hasar değerlendirmesi için lenfosit izolasyonu amacıyla kan örnekleri alındı. Daha sonra yakalanan örneklerin deri-keratin, kemik, kas, karaciğer ve böbrek dokuları ve organları diseksiyonla çıkarılmıştır ve ağırlıkları tartılan doku ve organ numuneleri İndüktif Eşleşmiş Plazma-Kütle Spektrometresi (ICP-MS) ile ağır metal birikimi içinanaliz edildi. İstatistiksel analiz için tanımlayıcı parametreler hesaplanmış (ortalama, standart hata) ve tüm istasyonlar için kan lenfositlerdeki genetik hasar ve ağır metal birikimi konsantrasyonları için ANOVA yapılmıştır. Ayrıca istasyonlardan yakalanan örnekler arasında lenfositlerdeki genetik hasar düzeyleri ve deri-keratin, kemik, kas, karaciğer ve böbrek doku ve organlarında ağır metal birikimi açısından fark olup olmadığı belirlenmiştir. Öte yandan, ağır metal birikimi açısından mevsimsel farklılıklar ve doku-organ farklılıkları kanonik diskriminant analiz ile değerlendirilmiştir. Sonuçlar, ilkbahar ve yaz mevsimlerinde, yüzde kuyruk DNA'sı açısından tüm kirlilik yükü olan bölgelerdeki (istasyonlar 1-5) kan lenfositlerindeki genetik hasarın kontrolden önemli ölçüde daha yüksek olduğunu gösterirken, sonbahar mevsiminde üç bölgenin (istasyonlar 3-5) kontrolden daha yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Elde ettiğimiz sonuçlar, Fe, Al, Zn, Ni, Mn, Cr, Co, As ve Pb'nin deri-keratin dokuda biriktirdiğini, böbreklerde Cu ve Cd biriktiğini, karaciğerde Cu, Cd ve B biriktiğini göstermiştir. Diğer taraftan M. guentheri'nin kemik dokusunda As ve Pb birikimi tespit edilmiştir. Belirlenen ağır metal birikimleri açısından, Canonical diskriminant analiz sonuçlarına göre böbrek organ ve kemik dokusu birbirine benzerken, karaciğer organ ve kas dokusun birbirine benzer ve deri-keratin dokusu ise tüm doku ve organlardan önemli ölçüde farklıdır. Belirlenen ağır metal birikimleri açısından, Canonical diskriminant sonuçlarına göre ilkbahar ve yaz mevsimleri birbirine yakın ve sonbahar mevsimi ise bu iki mevsimden değerlendirilen tüm ağır metal birikimleri açısından farklıdır. Bu çalışma, M. guentheri'nin kan lenfositlerindeki genotoksik etkilerin ve ekotoksikolojik çalışmalar için bir biyomonitör olarak hizmet eden küçük kemirgen bir tür olan M. guentheri'nin doku ve organlarındaki ağır metal birikiminin tespit edildiği ilk çalışmadır. Elde edilen sonuçlara göre maden ocakları nedeniyle (taş ve mermer vb.) ağır metal kirliliği (Fe, Cu, Zn, Ni, Mn, Cr, Pb, As ve Co bakımından) Antalya Korkuteli'nde başlamıştır.