Abstract:
Medya bugün tüm dünyada dördüncü güç olarak, olup bitenleri egemen güçlerin ideolojisi etrafında şekillendirerek kitlelerin tüketimine sunmaktadır. Bu çerçevede medyanın tarafsız olmasını beklemek mümkün değildir. Dolayısıyla medya, egemen ideolojilerin amaçlarına hizmet eden bir yapıda haber söylemi geliştirebileceği gibi, ana akımın dışında bir ideoloji benimseyerek bu doğrultuda haber üretiyor da olabilir. Daha da önemlisi medya haber vermenin ötesine geçerek gerçeği yeniden üretmektedir. 21. yüzyılda medyanın gücünü farkeden egemen güçler, yayın organlarını kıskacı altına almaya başlamıştır. Böylece medya, Herman ve Chomsky'nin propaganda modelinde olduğu gibi, haber içeriklerini oluştururken bazı süzgeçlere takılarak, egemen güçlere hizmet etmek zorunda kalmıştır. Hangi durumda olursa olsun medya, toplumu oluşturan bireylere, olayları kendi istedikleri gibi göstermekte ve aynı yönde düşündürme yoluna gitmektedir. Bu doğrultuda, haber, söylem ve ideolojinin birbiriyle etkileşimini ve dolayısıyla gerçeği yeniden üretme sürecini ortaya çıkarmayı ve terör eylemlerinin medyada nasıl temsil edildiğini tespit etmeyi amaçlayan bu çalışmada, uluslararası terör örgütü DAEŞ tarafından 10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleştirilen Ankara saldırısı ve 13 Kasım 2015 tarihinde gerçekleştirilen Paris saldırısı haberleri analiz edilmiş, Türk ve Fransız basını karşılaştırılmıştır. Klasik çözümleme yöntemlerinin tek başına yetersiz kalması ve çalışmanın temelinin eleştirel kuramlardan doğan propaganda modeline dayanıyor olması nedeniyle, araştırmaya dâhil edilen Sabah, Cumhuriyet, Yeni Akit, Hürriyet, Le Monde, Libération ve Le Figaro gazetelerinde, ana yöntem olarak van Dijk'ın eleştirel söylem analizi kullanılmış, çalışmada nesnellikten uzak kalmamak ve haberlerde yer alan içeriklerin niceliksel durumlarını da tespit edebilmek adına içerik analizi uygulanmıştır. Bu kapsamda; araştırmanın birinci bölümünde, terör ve terörizm konusu kavramsal olarak ele alınmış, ikinci bölümünde terörün medyada temsili üzerinde durulmuştur. Son bölüm ise Ankara ve Paris saldırıları haberlerinin içerik ve eleştirel söylem analizlerinin yapıldığı uygulama bölümünden oluşmaktadır. Sonuç olarak Türk ve Fransız basınının aynı terör saldırılarını anlamlı derecede birbirinden farklı haberleştirdiği, Fransız basınının ulusal değerleri ve çıkarları daha üstte tuttuğu ve her gazetenin bazı ideolojiler doğrultusunda haberciliği bir propaganda aracına dönüştürdüğü tespit edilmiştir.