Abstract:
Çalışma, doğumun 1. ve 2. evresinde epidural analjezi alan ve almayan annelere uygulanan dik ve rekumbent pozisyonların kadın sağlığına olan etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Yöntem: Çalışmada sistematik sentezleme yöntemlerinden meta-analiz kullanılmıştır. Önceden belirlenmiş anahtar kelimelerle dahil edilme kriterleri doğrultusunda 1970-2015 tarihleri arasında yayınlanan makaleler, yüksek lisans ve doktora tezleri toplam 11 veri tabanında taranmıştır. Çalışmaların yanlılık riskleri Cochrane' e göre değerlendirilmiş, yayın yanlılığı, risk oranı etki büyüklüğü ve rastgele etkiler modeli ile genel etki büyüklüğü, heterojenite testleri ve duyarlılık analizleri yapılmıştır. Bulgular: Yapılan tarama sonucunda 29.094 kaynağa ulaşılmış, dahil edilme kriterleri doğrultusunda toplam 45 çalışma analize dahil edilmiştir. Doğumun 1. evresinde rutin epidural analjezi alan ve almayan annelerde dik pozisyonun normal doğum, müdahaleli doğum ve indüksiyon kullanım oranı üzerine etkisinin önemsiz olduğu belirlenmiştir. Doğumun 1. evresinde rutin epidural analjezi almayan annelerde dik pozisyonda sezaryen doğum oranının daha az oranda olduğu (RR= 0.625, % 95 CI= 0.416-0.940) saptanmıştır. Doğumun 2. evresinde rutin epidural analjezi alan annelerde ise dik pozisyonun doğum tipi üzerine etkisinin önemsiz olduğu belirlenmiştir. Doğumun 2. evresinde rutin epidural analjezi almayan annelerde ise dik pozisyonda müdahaleli doğum (RR= 0.683, % 95 CI= 0.506- 0.923) ve epizyotomi oranlarının daha az (RR= 0.811, % 95 CI= 0.723-0.910), postpartum kanama oranının ise daha fazla (RR= 1.386, % 95 CI= 1.081-1.775) olduğu saptanmıştır. Sonuç: Çalışma sonucunda; doğumun 1. evresinde rutin epidural analjezi almayan annelerde dik pozisyonun sezaryen doğum oranını azalttığı belirlenmiştir. 2. evrede rutin epidural analjezi almayan annelerde ise dik pozisyonun müdahaleli doğum ve epizyotomi oranını azaltırken postpartum kanama oranını arttırdığı belirlenmiştir. Kadının risk faktörleri gözönünde bulundurularak doğumda uygun olan pozisyona karar verilmeli, rutin olarak hareket kısıtlılığının kullanılmasından vazgeçilmelidir.