Abstract:
Bu çalışmada Türk Ticaret Kanunu'nun 700 ilâ 702. maddelerinde düzenlenen aval kurumu, maddi ve şekli şartları, hukuksal niteliği, aval verenin sorumluluğu ve aval verenin hakları açılarından incelenmiştir. Aval, kambiyo senetleri hukukunun tüm kurumlarına değinilmesini gerektiren geniş kapsamlı bir çerçeve sunmaktadır. Aynı zamanda Yargıtay'ın kambiyo senedi üzerinde matbu şekilde yer alan kefil ibaresini aval kabul etmesi, senedin yüzüne atılan imzanın aval olarak değerlendirilmesi ve forfaiting işlemlerinde avalin kullanılması sebebiyle halen uygulamada başvurulan bir yoldur. Avale dair içtihat ve doktrin ayrıntılı şekilde incelenerek aval kurumuna dair şu temel sonuçlara varılmıştır: Aval, kambiyo senedinin ödenmesini kısmen veya tamamen temin amacına yönelik özellikli bir kambiyo taahhüdüdür. Hem kambiyo taahhütlerine ilişkin genel kurallara hem de özel aval hükümlerine tâbidir. Aval veren ile lehine aval verilen arasında bulunan teminat bağı, avalin hukuki sonuçlarına etki ederek avali diğer kambiyo taahhütlerine nazaran özellikli bir hale getirmektedir. Diğer yandan, söz konusu teminat bağı, avali, kefalet sözleşmesinin bir alt türü kılmaz; aksine, hem aval hem kefalet sözleşmesi, kişisel teminat amacı güden hukuki işlemlerin birer alt türüdür. Bununla birlikte, aval tek taraflı bir hukuki işlemdir. Zira, aval, aval verenin veya yetkili temsilcisinin poliçe veya alonj üzerine imza atmasıyla oluşmaktadır. Avalin poliçede mündemiç alacak hakkına bağlı bir teminat olmasının sonucu ise aval verenin lehine aval verilenin kişisel def'ilerini hamile karşı ileri sürebilmesidir. Son olarak aval veren, kimin lehine aval verirse versin bir başvuru borçlusudur. Bu sebeple, aval verenden ödeme talep edilebilmesi için hamilin başvurma hakkının doğmuş olması gerekir.