Abstract:
Bu çalışma, Elekta marka Synergy lineer hızlandırıcı cihazında üretilen fotonların 6 MV demet enerjisi kullanıldı. Çalışmada yoğunluk ayarlı radyoterapi tekniğinde kullanılan küçük alanların karakteristiklerini incelemek için rölatif ve mutlak doz ölçümleri yapıldı ve birbirleriyle karşılaştırıldı. Çalışma kapsamındaki alanlar (1x1 cm2-10x10 cm2), cihazın merkezi ekseninde ve merkezi eksenin dışında üç farklı kolimatör ekseni üzerinde kaydırılarak yerleştirildi. Bu alanların yüzde derin dozunu (dozun derinliğe bağlı yüzde değişimi) ve profillerini belirlemek için, CC04 iyon odası ile Iba marka Blue su fantomu kullanıldı. Derin doz ve profillerden enerji tayini, dDmax derinliği, D20/D10 oranı, simetri, düzgünlük, penumbra ve FWHM verileri bulundu. Havada kolimatör saçılma faktörünü ölçmek için, CC04 iyon odası ile pirinç alaşımlı "build-up" başlık ve su fantomunun boş tankı kullanıldı. Doz verim ölçümleri için, katı su fantomda CC04 iyon odası ve termolüminesans dozimetri (TLD) kullanıldı. Ayrıca TLD ile 6 mm derinlikteki dozlar ölçüldü. Merkezi eksende yerleşmiş olan alanların küçülmesiyle dDmax derinliğinin ve D20/D10 oranının düştüğü görüldü. Demet simetrisinin tüm alanlarda limitler (±%3) içinde olduğu tespit edildi. Düzgünlük parametresinin 5x5 cm2'den küçük alanlarda %3 limitini aştığı bulundu. Bu nedenle düzgünlük parametresi yerine FWHM parametresinin kullanımının küçük alanlar için daha etkin olduğu tespit edildi. 10x10 cm2'nin kolimatör saçılma faktörü değerine göre, alan boyutunun küçülmesiyle kolimatör saçılma faktörü değerlerinin düştüğü görüldü. 16 mm derinlikteki doz verim değerleri alanın küçülmesiyle lineer bir azalım gösterdi. Aynı durum TLD ile ölçülen 6 mm derinlikteki (yüzey dozu) dozun değerlerinde de gözlendi. Alanların yerleşimleri merkezi eksenden uzaklaştıkça tüm kaydırmalarda dDmax derinliği yüzeye yaklaştı. X2, Y1 ve Diagonal düzlem kaydırmalarındaki her bir alanın profillerinden bulunan D20/D10 oranının düştüğü görüldü. Alanların merkezi eksenden kaymasına göre kolimatör saçılma faktörünün değeri %3-%6 oranında arttı. İyon odası ve TLD ile elde edilen doz verim sonuçlarında da bu artış oranı görüldü. Ayrıca, 2x2 cm2 alan boyutuna kadar bu dedektörlerin sonuçları birbirleriyle uyumluluk gösterdi. Genel olarak, alanların yüzey dozu tüm alan kaydırmalarında arttı. Konvansiyonel tekniklerle kıyaslandığında, YART tekniğinin dozimetrisi alan boyutlarının çok küçük olmasından dolayı önemlidir. Dolayısıyla, YART'ta doğru doz hesaplaması için küçük alanlar ve onların dozimetrik özellikleri TPS'de uygun bir şekilde modellenmeli ve sonrasında kalite kontrolü sağlanmalıdır. Tez kapsamındaki dozimetrik çalışmalar Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı'nda ve Denizli Devlet Hastanesi Radyoterapi Merkezi'nde yürütülmüştür.