dc.description.abstract |
Sivrisineklerin 3500'ün üzerinde türü vardır ve bunların birçoğu insan ve hayvan hastalıklarının vektörüdür. Kan emme sırasında bazı türler sıtma, sarı humma ve dank humması gibi son derece zararlı hastalıkları bulaştırırlar. Dünya genelinde her yıl bir milyonun üzerinde insan sivrisinek kaynaklı hastalıklardan ölmektedir. Biyolojik, fiziksel (mekanik) ve kültürel metotların kimyasallarla birleştirilerek kullanıldığı ''Entegre Zararlı Mücadele Programları'' sivrisineklerin kontrolü için daha güvenli yaklaşımlardır. Kontrol yöntemleri içinde en etkili olanlar sivrisineklerin yaşam döngüsündeki larval evreleri hedefleyenlerdir. Sivrisineklerin üreme alanlarında sivrisinek larva ve pupaları ile beslenen sivrisinek balıkları, kız böcekleri (yusufçuklar) ve sırtüstü yüzenler gibi etkili predatör organizmalar yaşamaktadır. Sivrisinek larvalarını kontrol etmek için kullanılan bazı insektisit spreyler hedef dışı bu böcekler ve ilgili canlılar üzerinde olumsuz etkilere sahip olabilmektedir. Bu tez çalışmasında; yaygın olarak kullanılan bazı sivrisinek larvasitlerinin (Bacillus thuringiensis ssp. israelensis, Spinosad, Diflubenzuron ve Pyriproxyfen) Dünya Sağlık Örgütü'nün önerdiği dozlarda, hedef dışı canlı sırtüstü yüzen Notonecta sp. nimfleri üzerindeki toksisitesini belirlemek için laboratuvar testleri gerçekleştirilmiştir. Böcekler Antalya, Konyaaltı ilçesi Çakırlar mevkiindeki sera sulama havuzlarından 2013'ün Nisan-Haziran periyodunda, denemelerden birkaç gün önce toplanmıştır. Elde edilen sonuçlara göre, 7 günlük maruziyet süresinde Spinosad (500 g ai/ha, %68,75 ölüm) ve Diflubenzuron'un (100 g ai/ha, %44,32 ölüm) en yüksek dozları hariç, kullanılan 4 larvasit Notonecta sp. nimfleri üzerinde düşük toksik etki göstermiştir. |
en_US |