Abstract:
Mesleki hile, ?bir kimsenin, mesleğini, işveren firmanın kaynaklarını veya varlıklarını kasıtlı olarak kötüye kullanma yoluyla, şahsi zenginleşme için kullanması ? olarak tanımlanmakta olup, ölçeğine, konumuna ve sektörüne bakılmaksızın tüm işletmeler açısından önemli bir problemdir. Bu problem teknolojide ve bilgi sistemlerinde meydana gelen gelişmeler ve küreselleşme sonucu sadece işletmeler değil, işletme ile ilgili tüm taraflar ve dolayısıyla bütün dünya ekonomisini tehdit eden önemli bir hal almış, Enron, WorldCom gibi yaşanan büyük skandallar milyarlarca dolar kayba neden olmuştur. Bu arada yasal ve düzenleyici kuruluşlar tarafından mesleki hilenin önlenmesi, caydırılması ve tespit edilmesi yönünde çok sayıda düzenlemeler yapılmış, hilenin önlenmesi hususunda sorumluluğu bulunan birimlerin sorumlulukları artırılmış olmasına rağmen yaşanan mesleki hilelerin artarak devam etmesi, işletmelere, ekonomiye, topluma maliyetinin artması işletmeleri yeni önlemler almaya itmiş, dış denetimden istenen ve beklenen verimin alınamaması adli denetim uygulamalarının yolunu açmıştır. Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde adli denetçilere olan talep her geçen gün artmakta, işletmeler adli niteliklere sahip denetçileri işe almaktadırlar. Yapılan bu çalışmada, mesleki hilenin ve adli denetimin ne olduğu, Türkiye'de mesleki hilenin varlığı ve adli denetim ihtiyacı olup olmadığı ortaya konmaya çalışılmıştır. Bu amaçla SPK'dan yetki almış denetim firmalarına anket uygulanmış, uygulanan anket sonucunda adli denetimi gerekli kılan nedenlerin Türkiye için de geçerli olduğu görülmüş, Türkiye'de mesleki hilenin var olduğu ve adli denetim uygulamasının işletmelerde yaşanması olası mesleki hilelerin önlenmesi, caydırılması ve tespit edilmesi konusunda etkili olabileceği sonucuna ulaşılmıştır.