Abstract:
"XIX. Yüzyılda Balkanlarda Dinsel Yapı ve Bunun Ayrılıkçı Hareketlere Etkisi" başlığı altında yapılan bu çalışmanın Giriş bölümünde, Balkanlar' m Osmanlı hakimiyetine girmeden önceki siyasî, sosyal ve dinî yapılan hakkında bilgi verilmiştir. Çalışmada ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu'nun Rumeli'de yaptığı ilk akınların yam sıra, Balkan coğrafyasının, tarihsel süreç içerisinde Balkanlar' da yaşayan halkların farklılıklarında önemli bir etken olduğu vurgulanmıştır. Ele alınan bölge, etnik açıdan incelendiğinde bölgede homojen yapıda bir eyalet bile olmadığı bir gerçektir. Buna karşın son iki asır boyunca, etnik kimliğe İlişkin düzmece kuramlar çoğu zaman Balkan topraklarının ulusal politikasına hükmetmiştir. Konu kapsamına giren dönemde, Balkanlar' da yaşayan toplumların, Osmanlı hakimiyeti döneminde yönetimsel ve dinsel açıdan geçirdikleri evrelere yer verilmiştir. XIX. yüzyılda Büyük Devletler, Osmanlı İmparatorluğu'nun içinde bulunduğu durumdan yararlanırken, Balkan toplumlarının sahip oldukları din ve etnik kimliklerini kullanmışlardır. Bu noktadan hareketle Balkan topraklan üzerinde yaşayan halkların, bu yüzyılda yaygınlaşan milliyetçilik akımının da etkisiyle Osmanlı İmparatorluğu yönetimine karşı verdikleri bağımsızlık mücadelelerinde, sahip olduklan dinsel yapının ne oranda rol oynadığı incelenmiştir. Balkan toplumlarının büyük bir çoğunluğunun Ortodoks Hıristiyan olması nedeniyle Osmanlı idarî yapısı içinde Fener Rum Patrikhanesi'ne bağlı olmalan, onlann devlete karşı isyan etmesinde ve bağımsızlık mücadelesi içine girmelerinde, önemli bir faktör olmuştur. Buna neden olan durum ise, Fener Rum Patrikhanesi'nin Balkan toplumlan üzerinde uyguladığı Hellenleştirme politikasıdır. Yunanlıların din kisvesi altında Hellenleştirme politikası, Bulgar toplumuna bütün Balkanların Bulgarlaştırarak "Büyük Bulgaristan" hayalini canlandırmaya çalışmak şeklinde yansımıştır. Aynı şekilde Suplar da Bütün bölgeyi Sırplaştırmak amacıyla hareket etmişlerdir. Üç toplum da amaçlanna ulaşabilmek için kiliseyi koz olarak kullanmışlardır. Bunun dışında kalan diğer Balkan toplumlan ise bağımsızlık mücadelelerinde inandıklan dinin etkisinde kalmadan gerek Osmanlı yönetimine karşıhoşnutsuzluğu, gerek diğer Balkan toplumlarının giriştikleri bağımsızlık mücadelelerinden etkilenerek imparatorluğa karşı isyan girişimlerinde bulunmuşlardır. Sonuçta, XIX. yüzyıl Balkan coğrafyasında, bir taraftan yoğun bir kilise mücadelesi yaşanırken, aynı zamanda dinin etkisinde çok fazla kalmadan bağımsızlık mücadelesine giren toplumların Osmanlı İmparatorluğu' na karşı verdikleri mücadelelere sahne olacaktır.