dc.description.abstract |
Amaç: Travma dışı ani başlangıçlı karın ağrısı acil hekiminin sık karşılaştığı başvurulardan biridir. USG, acil servislerde kullanımı gittikçe yaygınlaşan bir yardımcı tanı yöntemidir. Biz bu çalışmamızda, ABKA?sı olan hastaların değerlendirilmesinde, acil hekiminin yaptığı sınırlı abdominal sonografinin hekimin erken klinik kararı üzerine etkisini araştırdık. Metot: 4 Eylül 2001 ve 10 Ocak 2002 tarihleri arasında AÜTF hastanesi acil servisine başvuran 413 ABKAlı hasta çalışmaya alındı. Hastanın hikayesi ve fizik muayenesi yapıldıktan sonra, hastanın ilgili hekimi tarafından ön tanılara göre bir klinik karar verildi: taburculuk, gözlem, konsültasyon, tetkik veya yatış. Daha sonra hastaya, hastanın hikayesini bilen bir kıdemli asistan veya acil tıp uzmanı gözetiminde sınırlı abdominal USG yapıldı. Bunun sonucunda ikinci klinik karar verildi: önceki klinik karar aynı veya değil. Bulgular: USG öncesi ve sonrası alınan klinik kararların karşılaştırmasında tüm hastalarda konsültasyon ve yatış (sırasıyla p=0.001, p=0.000) kararlarında artış ve tetkik isteminde azalma (p=0.000) saptandı. Yatan hastalarda da yine konsültasyon, yatış ve tetkik kararlarında istatistiksel anlamlı fark bulundu (sırasıyla p=0.004, p=0.000 ve p=0.000). USG değerlendirilmelerine göre yapılan klinik karar değişiklikleri (%29.3) de istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.000). Sonuç: ?palpasyon yapan elin görsel steteskopu? olarak nitelenen USG, acil tıp hekimi için önemli bir tanı aracıdır. Uygulanan sınırlı abdominal USG, ani başlangıçlı karın ağrılı hastanın yönetimini %29.3 değiştirmekte, acil hekiminin klinik olarak erken dönemde verdiği konsültasyon ve yatış kararlarında artış (sırasıyla %52.1 ve %37.2), tetkik isteminde ise %46.5 azalma sağlamaktadır. Taburculuk ve gözlem kararlarını ise etkilememektedir. |
en_US |