Sosyal Bilimler Enstitüsü
http://acikerisim.akdeniz.edu.tr/xmlui/handle/123456789/18
2024-03-28T19:14:46ZAlanya Arkeoloji Müzesi'ndeki Anadolu Selçuklu sikkeleri
http://acikerisim.akdeniz.edu.tr/xmlui/handle/123456789/7315
Alanya Arkeoloji Müzesi'ndeki Anadolu Selçuklu sikkeleri
Olcar, İbrahim Can
Para; toplumların siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel değerleri hakkında bilgi verir. Sikkeler aracılığıyla aldığımız bilgiler, bulunduğu dönem hakkında kuşkuya yer vermeyen kesin bilgiler vermesi açısından önemlidir. Sikkeler aracılığıyla bir sultanın hükümdarlık yıllarını öğrenmek, bir dönemin ekonomisi hakkında yorum yapmak ve bir devletin çevreyle olan kültürel ve siyasi ilişkilerini öğrenmek mümkündür. Alanya Arkeoloji Müzesi, Anadolu Selçuklu sikkelerinin çeşitliliği ve niteliği açısından oldukça zengindir. Bu tez çalışması, bahsedilen sikkelerin tanıtılması ve değerlendirilmesi açısından büyük önem taşımaktadır. "Alanya Arkeoloji Müzesi'ndeki Anadolu Selçuklu Sikkeleri" başlıklı bu çalışma 3 ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, yapılan çalışmalar ışığında Anadolu Selçuklu tarihi ve Anadolu Selçuklu sikkeleri genel hatlarıyla anlatılmıştır. İkinci bölümde tezimizin ana konusunu oluşturan Alanya Arkeoloji Müzesi'nde bulunan Anadolu Selçuklu sikkeleri belirli bir şemada gösterilmiştir. Katalog bölümünde sikkelerin bulunduğu dönemler kronolojik olarak sıralanıp sikkelerin her biri ayrı ayrı incelenerek ele alınmıştır. Üçüncü bölümde çalışmamızda sunulan sikkeler çeşitli başlıklarda değerlendirilmiş ve karşılaştırmalar yapılarak sonuca ulaştırılmıştır. Çalışmanın sonucunda Alanya Arkeoloji Müzesi envanterinde 162 adet Anadolu Selçuklu sikkesinin bulunduğu tespit edilmiştir. Tespit edilen sikkeler ayrıntılı olarak incelenerek yorumlanmış ve sanat tarihi literatürüne yeni bir bilimsel çalışma kazandırılmıştır.
2023-01-01T00:00:00Zİbn Cebirol'ün felsefi sistemi ve skolastik düşünceye etkisi
http://acikerisim.akdeniz.edu.tr/xmlui/handle/123456789/7161
İbn Cebirol'ün felsefi sistemi ve skolastik düşünceye etkisi
Çelebi, Fırat
On birinci yüzyılda Endülüs'te yaşamış olan Yahudi filozof İbn Cebirol'ün özgün felsefesinin başlıca özelliklerini eserleri bağlamında irdelemek ve filozofun söz konusu eserlerinde yer alan düşüncelerin Orta Çağ Avrupası'ndaki düşünürleri hangi yönlerden etkilendiğini saptamak bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. İbn Cebirol, Yenbû'u'l-Hayât adlı eserinde yer alan metafizik hakkındaki görüşlerini Aristoteles, Plotinos, Augustinus ve İbn Meserre'nin düşünceleri başta olmak üzere belli başlı felsefî sistemler ile kutsal kitaplarda yer alan düşünceleri bir araya getirerek eklektik bir çerçeve oluşturmuş ve gerek Tanrı anlayışıyla gerekse madde, suret ve irade kavramlarını ele alış biçimiyle özgün bir felsefe anlayışı geliştirmiştir. İbn Cebirol, aynı zamanda Yenbû'u'l-Hayât adlı eserinin 12. yüzyılda Latinceye Fons Vitae adıyla tercüme edilmesiyle birlikte Thomas Aquinas, John Duns Scotus, Bonaventura, Albertus Magnus gibi Skolastik düşüncenin pek çok ismini düşünsel açıdan etkilemiştir. Bu anlamda hem klasik dönemde İslâm coğrafyasında ve özellikle Endülüs'teki felsefî düşünce ve tartışmaların ortaya konduğu literatürün daha bütüncül bir şekilde anlaşılabilmesi hem de İslam düşüncesinin Batı düşüncesine etkisinin daha açık bir şekilde görülebilmesi adına İbn Cebirol'ün felsefî düşüncelerinin daha kapsamlı bir biçimde değerlendirilmeye alınması gerektiği görülmektedir.
2022-01-01T00:00:00ZChristopher Marlowe'un eserlerinde değerlerin analizi
http://acikerisim.akdeniz.edu.tr/xmlui/handle/123456789/7160
Christopher Marlowe'un eserlerinde değerlerin analizi
Bozbey, İlker
"Christopher Marlowe'un Eserlerinde Değerler Analizi" isimli bu tez, 16.yüzyıl İngiliz oyun yazarı ve şair Christopher Marlowe'un oyunları ve şiirlerindeki etik, estetik ve dini değerlerin felsefi bir bakış açısı ile değerlendirilmesini amaçlamaktadır. Tezin giriş bölümünde, felsefi değerlerin açıklamaları ve tarihsel süreçleri anlatılacaktır. Birinci bölümde ise eserleri ele alınacak olan Christopher Marlowe'un edebi kimliği ve eserleri hakkında bilgi verilecektir. Tezin son bölümünde ise Marlowe'un eserlerinde etik, estetik ve dini değerlerin ne şekilde yer aldığı felsefi bir bakış açısıyla incelenecektir.
2022-01-01T00:00:00ZLeibniz'den yapay zekaya: biçimsel diller üzerine mantıksal ve epistemolojik bir inceleme
http://acikerisim.akdeniz.edu.tr/xmlui/handle/123456789/7159
Leibniz'den yapay zekaya: biçimsel diller üzerine mantıksal ve epistemolojik bir inceleme
Hazar, Zuhal
Kusursuz dil, ideal dil ya da evrensel dil arayışı yüzyıllar boyunca çeşitli şekillerde devam etmiştir. Bu arayış sonucunda, doğal dillerin bir sentezini içeren a posteriori diller ortaya çıktığı gibi tamamen keyfi seçimler sonucu a priori diller de ortaya çıkmıştır. A posteriori diller, konuşulabilir diller iken a priori diller genellikle biçimsel dillerdir. Tezimizin amacı kavram sınıflandırmasını mantıksal temellere dayandıran a priori felsefi dillerin birer yansıması olan programlama dillerinin evrenselliğini tartışmaktır. Tartışmamızın temel dayanağı a priori felsefi bir dil olan Leibniz'in kavram göstergeleri dili yani characteristica universalisi ve bu dilde yargıların hesaplanabilmesi için önerdiği calculus ratiocinatorudur. Leibniz'in evrensel dilinin, diğer tüm evrensel dil çalışmalarından ayrıldığı özellikleri, tezimizin doğru bir yolda ilerlemesi için belirlenmiş hareket noktalarıdır. Leibniz, yalnızca bir evrensel dil hayal etmekle veya önermekle kalmaz, bunun için her kavramın ilksellerine birer karakteristik sayı vermeyi önerir. Önerdiği bu karakteristik sayılarla yapılan basit dört işlem sonucunda ise argümanlarımızın doğruluğunun veya yanlışlığının yargılanabileceğini de vurgular. Leibniz'in evrensel dili için yaptığı çalışmalar ortaya bir evrensel dil çıkarmamıştır ancak ortaya oldukça zengin yan ürünler çıkarmıştır: "Dil olarak mantık" ve "hesap olarak mantık". Mantığın ayrımlanmış bu iki alanı, bizi programlama dillerinin evrenselliği sorgulamasına götürecek nüveler barındırmaktadır. Bu çalışmada, Leibniz'in evrensel dil hayalinden hareketle, günümüz bilişim teknolojilerinde önemli bir yere sahip programlama dillerinin evrenselliğine uzanacağız. Bunun için öncelikle, Leibniz'in evrensel dilinin mantıksal ve matematiksel yapısını serimlemeye çalışacağız. On dokuzuncu yüzyıl sonlarından itibaren Leibniz bağlamında tasarlanmış başka bir a priori felsefi dil örneği olan Frege'nin Begriffsschrift (Kavram-Yazısı) adlı çalışmasının bir sonucu olarak, matematiğin günümüz notasyonlarının ve biçimsel dilinin kesin sözdiziminin çeşitli mantıklar üzerinden gelişimini takip edeceğiz. Leibniz'in evrensel dilinin izini kaybetmemek adına, matematik ve mantık alanındaki bu gelişmelerin aktarımı olmadan açıktır ki programlama dillerinde bir evrensellik sorgulamasını gerçekleştiremiyoruz. Çünkü Leibniz'den programlama dillerine uzanabilmek için açıkça on dokuzuncu yüzyılda matematik ve mantık köprüsünü kullanmak gerekiyor. Programlama dilleri, komut ve döngülerini İngilizce benzeri emir kiplerine sahip ifadelerle gerçekleştirirken, sözdizimleri tamamen mantıksal ve matematiksel notasyonlardan oluşur. Bu halleriyle, gerçek birer a priori felsefi dil oldukları açıktır. Bu nedenle bu dil yapılarının evrensel olma özelliği taşıdıklarına dair iddialar ortaya çıkmıştır. Ayrıca değinilmesi gereken bir diğer husus da a priori felsefi dil özelliğindeki programlama dillerinin, tamamen matematiksel işlemler ve hesaplamalar üzerinden geliştirilen programların yazılması için kullanıldığıdır. Bu diller sayesinde bir bilgisayara istediğimiz işleri yaptırabilmekteyiz. Bunun olması için gerçekleşen süreç hesaplama üzerinedir. Böylece karşımıza bir de hesaplama kuramı bağlamında evrensellik ölçütü çıkıyor. Tezimiz bu anlamda, bir yandan programlama dilleri üzerinden diğer yandan hesaplama kuramı ve yapay zekâ bağlamında Leibniz'in evrensel dil hayalinin izini sürecektir. Sonuç olarak matematiksel mantığın temel kuramları aracılığıyla böyle bir evrensel dilin mümkün olmadığını ifade edebiliriz ancak bir evrensel dil gerekliliğini de canlı tutmaya devam edeceğiz.
2022-01-01T00:00:00Z